Öğle Vakti a 13:08
Zonguldak KAPALI 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Ergin Özkul

Ergin Özkul

05 Nisan 2024 Cuma

İKİ YÜZLÜ DEĞİL OBJEKTİF OLALIM!

İKİ YÜZLÜ DEĞİL OBJEKTİF OLALIM!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Zonguldak, yeni belediye başkanı Tahsin Erdem’in mazbatasını alarak resmi olarak göreve başlamasıyla birlikte yeni bir döneme adım atmış bulunuyor.

Tahsin Erdem bugün yüzlerce destekçisinin sevinç gösterileri arasında belediye binasına geldi.

Belediye başkanlık katında Tahsin Erdem’i Ömer Selim Alan karşıladı.

Erdem, “Mekanın sahibi geldi” sloganları atılmasına karşı çıkarak, “Bu sloganı kabul etmiyorum, mekanın sahibi halktır halk,” ifadesiyle demokratik bir duruş sergiledi ve Alan ile tokalaştı.

Bu olumlu atmosfer, ne yazık ki, devir teslim töreninin sonunda Ömer Selim Alan’a yapılan saldırı ile gölgelendi.

Bu olay, şüphesiz ki toplumun hafızasında çirkin bir iz bırakacaktır.

Saldırıyı kınayan bir tutum sergilemek elbette ki herkesin sorumluluğundadır.

Ancak bu tür olayları siyasi bir mağlubiyetin üstünü örtmek veya kişisel hesaplaşmalara alet etmek için kullanmak, demokratik değerlerimizle bağdaşmaz.

Ak Parti İl Başkanı Mustafa Çağlayan’ın açıklamaları da bu bağlamda hoş olmadı.

Özellikler saldırının planlandığına yönelik açıklamalar bana göre yanlıştı.

Siyasi partilerin ve temsilcilerinin, yaşanan olumsuzlukları kendi siyasi avantajlarına çevirmeye çalışması, toplumsal barış ve siyasi olgunluğa zarar veren bir yaklaşımdır.

Belli ki Çağlayan, Ak Parti’nin Zonguldak’ta almış olduğu mağlubiyeti başka bir mecraya nasıl kaydıra bilirim derdinde.

Keşke Çağlayan aynı hassasiyeti Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın Özel Kalem Müdürü Buğra Özçelik’e belediye katında işçi dövdürdüğünde de gösterebilseydi.

Dün belediye başkanlık katında işçi dövülürken, vatandaş horlanırken kimsenin sesi çıkmazken bugün herkes başka havadan konuşuyor.

“Perşembe’nin geleceği Çarşamba’dan belli olur“ derdi büyüklerimiz.

Bu olayların böyle olacağı belliydi.

5 yıldır horlanan, ötekileştirilen, insan yerine koyulmayan bir kesim oluşturuldu.

Bugünkü olayların yaşanması Ömer Selim Alan ve ekibinin 5 yıldır yaptıklarının patlaması olarak görüyorum.

Fakat kimse yanlış anlamasın!

Şiddeti savunmuyorum.

Sadece objektif olunması gerektiğine vurgu yapıyorum.

Bugün Ömer Selim Alan’a yapılan olaylar çok çirkindi ama belediye katında işçinin dövülmesi de bir o kadar çirkin olay değil mi?

Dün kafasını deve kuşu gibi kuma gömenler bugün hiçbir suçu olmamasına rağmen Tahsin Erdem’i suçluyor.

Bırakın suçlamayı yaşanan olayların üzerinde adeta tepiniyor.

Yapılan tavır yanlıştır fakat bu yanlışı Tahsin Erdem ve Mustafa Özdemir’e bağlayanlar dönüp önce aynaya bakacaklar.

Daha dün Belediye katında işçi döven Özel Kalem müdürü hakkında tek kelime yazamayanlar bugün bu yaşanan olaylar üzerinden nasıl rant sağlama peşinde olduklarını izliyoruz.

Çünkü objektif değiller.

Çünkü Selim Alan’dan seçim döneminde sağlamış oldukları menfaatlerin hala bedelini ödüyorlar.

Daha dün Zonguldak Belediyesi koruma müdürü belediye katında vatandaşı, işçiyi horlarken, vatandaşı yaka paça tutarken ses çıkaramayanlar bugün Mustafa Özdemir’in yapmış olduğu anketin altında ezilmiş olmanın hırsını almaya çalışıyorlar.

Çünkü kendileri de çok iyi biliyor ki madara oldular.

Bunların tek yaptığı algı operasyonu.

Selim Alan’ın başını bunlar yedi, yarında Mustafa Çağlayan’ın başını yiyecekler.

Biz dün belediye katında işçi dövülmesine nasıl karşıysak, bugün Ömer Selim Alan ve Buğra Özçelik’e yapılan saldırıya da karşıyız.

Biz dünde ses çıkarıyorduk, bugünde çıkarıyoruz.

Gerçek şu ki, her türlü şiddet ve saldırganlık kabul edilemez ve karşı çıkılması gereken eylemlerdir.

Bu bağlamda, dün işçilere yönelik şiddete karşı çıkılması gerektiği gibi, bugün de Ömer Selim Alan ve Buğra Özçelik’e yönelik saldırılara karşı durmak aynı ölçüde önemlidir.

Fakat bunu da yaparken objektiflikten uzak durmadan, yenilginin faturasını suçsuz insanlara kesmeden yapmak çok daha önemlidir.

Sonuç olarak, Tahsin Erdem’in başkanlık görevine başlamasıyla Zonguldak’ta yeni bir dönem başlamıştır.

Bu dönemde belediyenin ve şehrin geleceği için yapıcı ve birleştirici bir yaklaşım benimsenmesi en büyük temennimizdir.

Zonguldak halkının huzuru ve refahı için bu tür negatif olayların gölgesinde kalmadan, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışının benimsenmesi en büyük beklentidir.

Biz inanıyoruz ki Tahsin Erdem bu adaleti ve belediyede ki şeffaflığı sağlayacaktır.

Tahsin Erdem için zor bir gündü…

Ama başaramaz diyenlere inat dün başardı… Yarında başaracaktır…

 

Devamını Oku

DAHA KARPUZ KESECEKTİK! – MUSTAFA EMEN BU SEFER DE “ALAN” DEĞİL VEREN OLSUN

DAHA KARPUZ KESECEKTİK! – MUSTAFA EMEN BU SEFER DE “ALAN” DEĞİL VEREN OLSUN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Daha karpuz kesecektik?

Ak Parti Zonguldak’ta büyük bir hezimete uğradı.

22 yıldır siyasi arenada sıkça rastlanmayan bir tablo ile karşı karşıya kaldı.

AK Parti’nin, “25 belediyenin tamamını alacağız” şeklindeki iddialı çıkışı, seçim sonuçlarına yansımadı.

Hani derler ya, “Evdeki hesap çarşıya uymaz” diye işte tam da böyle oldu.

25 Belediyenin 25’ini de alacağız diye yola çıkan Ak Parti Zonguldak teşkilatı elindeki belediyeleri de verdi.

Zonguldak Belediyesi’ni Ak Parti çok önemsiyordu.

“25 belediyeden 24’nün alsak bile Zonguldak Belediyesi’ni alamazsak bir anlamı yok” diyorlardı.

Anketlerin yanlış olduğunu iddia edenler, gerçeklerle yüzleşmek durumunda kaldı.

“Algı operasyonu” suçlamaları bu suçlamaları yapanların elinde patladı ve seçmenin tercihi sandığa net bir şekilde yansıdı.

Seçim sonuçlarının ardından mazeret arayışları başladı.

Şimdi, AK Parti’nin Zonguldak’taki durumunu değerlendirme ve hesaplaşma zamanı.

Ak Parti Zonguldak’ta Ömer Selim Alan’ın kazanamayacağı bile bile seçime soktu.

Genel Merkez adeta aldatıldı.

Şimdi çıkıyor emekli, ekonomi diyorlar.

Kilimli’ de emekli yok mu?

Devrek’te ekonomi bozuk değil mi?

Demek ki gönüllere girince bu iş oluyor.

Özcan Ulupınar bugün Zonguldak’tan aday olsaydı seçim belki de daha farklı olabilirdi.

Ak Parti Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar üzerinde diretmesine rağmen Ak Parti İl Yönetimi tarafından genel merkez yanlış bilgilendirildi.

Bu seçimi emekliye ve ekonomiye bağlamak gerçeklerden kaçış olarak değerlendirmek gerekiyor.

Mesele hizmet meselesi değil.

Mesele saygı, sevgi!

Ömer Selim Alan bu saygı ve sevgiyi Zonguldak’ta bitirdi.

Tahsin Erdem bu hoşgörü ve saygıyı yeniden yeşertti.

Bakın “Yüzde 60 ile belediyeyi alacağız“ diyen Ömer Selim Alan arkasına bakmadan Zonguldak’ı terk etme derdine düşmüş bile…

Nereye gidiyorsunuz?

Daha karpuz kesecektik?

 

MUSTAFA EMEN!

Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Emen kara kara düşünmeye başlamış.

Ömer Selim Alan’ın belediye başkanlığını kaybetmesi ile birlikte Selim Alan’dan derneğe aldığı 1000 liranın kesilmesiyle birlikte iyice çıkmaza girmiş.

Yalnız Selim Alan’dan aldığı bu 1000 liraya makbuz kesiyor muydu?

İşte orasını merak ediyorum.

Onu da derneğin saymanı düşünsün.

Mustafa Emen; Selim Alan kazanamadığı için, derneği Belediye Kültür Merkezi’ne taşıma umudunu da kaybetti.

Sağda solda “Tahsin Erdem bizi oraya alır mı?” diyormuş.

Derneğe perde alamayan, kirasını ödeyemeyen başkan bugün gazetecileri temsil ediyor iyi mi?

Biliyorsunuz kendisi TTK emeklisi!

Bu sıra emekli maaşları da düşük!

Derneğin döner sermayesi de iyice kötüye girdi.

Hep ALAN olma Mustafa Emen, biraz soyadının hakkını ver de birazda veren ol öyle değil mi?

Ne de olsa sen Mustafa EMEN’sin!

Devamını Oku

BAY BAY SELİM ALAN… MUSTAFA EMEN 1000 LİRASINDAN OLDU!

BAY BAY SELİM ALAN… MUSTAFA EMEN 1000 LİRASINDAN OLDU!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Zonguldak’ta, 2024 yerel seçimlerinin ardından siyasi bir değişim yaşadı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Tahsin Erdem önderliğinde 2019 yılında kaybettiği koltuğu, adeta bir fırtına gibi eserek geri kazandı.

Tahsin Erdem, oyların %54.5’ini toplayarak koltuğa otururken, mevcut belediye başkanı Ömer Selim Alan ise %37.6 ile yarış dışı kaldı.

Peki, bu siyasi dalganın Zonguldak sahillerine nasıl vurduğuna bir göz atalım.

Tahsin Erdem, seçmenin gönlünü kazanmanın sırrını çözdü.

Gönüllere girmeyi başardı.

Bir yandan yüzde 54.5’lik oy oranıyla rakibine adeta bir “Osmanlı tokadı” atarken, diğer yandan da Ömer Selim Alan’ın yaklaşık 10 bin oy farkla geride kalmasına neden oldu.

Bu sonuçlar bazıları için şaşırtıcı olabilir ama bizler için değil.

Çünkü Zonguldak’ın hafızası güçlüdür ve halkın gözünden kaçmayan bir gerçek vardır.

Belediyecilik sadece yol yapmak, park açmak değildir; gönüllere dokunmak, şeffaflık ve adaletle yönetmektir.

Ömer Selim Alan’ın belediyeyi yönetme tarzı, maalesef ki “ego ve kibir” ile özdeşleşti.

Gazetecilerle, vatandaşlarla ve hatta kendi ittifak yaptığı MHP’lilerle ilişkilerinde hep tepeden bakan biri oldu.

Bir zamanlar “şeffaf belediyecilik” vaadiyle yola çıkan Selim Alan, bu yoldan o kadar saptı ki, sonunda şeffaflığın ‘şe’sini bile görmek mümkün olmadı.

Gönül belediyeciliği diye bir tabir var ya, işte o Selim Alan’ın döneminde “çıkar belediyeciliğine” dönüştü.

Belediye yönetimini kendi menfaatleri doğrultusunda idare etmek, güç zehirlenmesine kapılmak ve ayrıştırıcı politikalar izlemek…

Bunlar halkımızın gözünden kaçmadı.

Bir de siyasi oyunlar ve algı yönetimi mevzusu var ki, sanki bir tiyatro sahnesinde rol kapma yarışındaymış gibi bir hava estirildi.

Ak Parti’ye gönül vermiş kişiler bile bu oyunların figüranı haline getirildi.

Elbette başarısızlık sadece Ömer Selim Alan’a ait değil.

Tahsin Erdem ve ailesine yönelik hakaret ve ima dolu yazılardan da bahsetmek gerek.

Zonguldaklılar bunları unutmadı ve sandıkta gereken karşılığı verdi.

Zonguldak Belediyesi, ego ve kibir yönetiminden sıyrılıp yeni bir sayfa açtı.

Tahsin Erdem’in zaferiyle Zonguldak’ta yeni bir dönem başlamış oldu.

Seçmenlerin tercihi netti!

Yönetimde şeffaflık, adalet ve gönül belediyeciliği istiyorlar ve bu isteklerini sandıkta gümbür gümbür dile getirdiler.

Umarız Tahsin Erdem’in liderliği altında Zonguldak, hak ettiği huzur ve refaha kavuşur.

Bay Bay Selim Alan…

Bay Bay ego ve kibir…

Hoş geldin hoşgörü,

Hoş geldin saygı,

Hoş geldin Tahsin Erdem…

 

MUSTAFA EMEN 1000 LİRASINDAN OLDU!

Karaelmas Gazeteciler Derneği, adından da anlaşılacağı üzere, gazetecilerin kaleminden daha keskin bir kılıç taşıması gereken bir mevzi.

Ancak bu mevzi, son zamanlarda başkan Mustafa Emen’in siyasi rüzgarlarla savrulan yelkeni sayesinde adeta siyasetin arka bahçesine dönüştü.

Bir zamanlar Ömer Selim Alan’ın BKM binasından çıkardığı derneği, Mustafa Emen’in KGD’yi tekrar o binaya sokma çabası bu seçimlerde görülmeye değerdi.

Tabii bu çaba gazetecilerin temsil hakkını bir kenara bırakarak sergilenince, biraz mide bulandırıcı bir gösteriye dönüştü.

Ömer Selim Alan’a yaranmanın, gazetecilik etiğinden daha önemli hale geldiği bu dönemde, Mustafa Emen’in dernek başkanlığı başka bir hal aldı.

Mustafa Emen “Bak başkan, seni eleştirenleri kapı dışarı ettim, seni destekliyoruz. Şimdi bana eski yerimizi iade et” demesiyle, gazetecilik onurunu bir kenara bırakıp, siyasetin sofrasında bir koltuk kapma yarışına girdi.

Mustafa Emen Gazeteciliğin dik duruş olduğu hep unuttu.

Gazetecilerin haklarını savunması gereken Mustafa Emen KGD çatısı altında derneğe Selim Alan’dan alacağı 1000 liranın peşine düştü.

Şimdi Selim Alan’da gitti.

Mustafa Emen’de aylık 1000 lirasından oldu!

.Bu oyunun sonunda kazanan kim oldu dersiniz?

Elbette ki siyaset sahnesinin perde arkasında kahkahalarını saklayanlar…

Gazetecilik, siyasetin gölgesinde büyümek isteyen bir bitki değildir.

O, güneşin altında dik duran ve kendi hikayesini yazan cesur bir ağaçtır.

Karaelmas Gazeteciler Derneği’nin bu hikayede hangi rolü oynadığını ise okuyucuların takdirine bırakıyorum.

Devamını Oku

HER BİTİŞ YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR!

HER BİTİŞ YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

HER BİTİŞ YENİ BAŞLANGIÇTIR!

Lens Medya Haberin değerli okuyucuları…

Bildiğiniz üzere 2,5 yıldır Lens Medya Haber’in Genel Yayın Yönetmenliği yanı sıra Elmas Televizyonu’nda da Haber Müdürlüğü görevini yürütmekteydim.

Bugün itibariyle Elmas Televizyonu Haber Müdürlüğü görevimden kendi istek ve arzum doğrultusunda ayrıldım.

Öncelikle Elmas Televizyonu’nda bugüne kadar çalışmış olduğum tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Bu süreçte çok değerli insanlarla çalıştım!

Çok güzel insanlar tanıdım.

Yine bu süreçte o kadar çok kişi aradı ve desteklerini iletti ki hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bazen bir şeylerin bitişi yeni başlangıçların müjdecisidir.

Fikir ayrılıkları, düşünce ayrılıkları her zaman olmuştur ve olacaktır da!

Ben hep ya siyah olmuşumdur ya da beyaz.

Griye yer yok benim hayatımda!

Yine grileşmeye girdiğimi gördüğüm anda ben kendi rengimi belli ettim.

Hakkımızda hayırlısı olsun.

Artık Lens Medya Haber üzerinden dertleşeceğiz, konuşacağız.

Tıpkı eski günlerdeki gibi…

Özgürce, bağımsızca!

Tabi bu ayrılıktan zevklenerek edebi sanatlara başvurmuş, dününü unutup bugün şairliğe soyunmuş birilerini de unutmadım bir şiirde ben yazdım!

 

Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren,

Bırak tosuncuk şiir yazmayı git önce edep hayâ öğren.

Zoruna mı gitti pembe tezkereli demem.

Ama ben erkek görünümlü kahbe sevmem.

 

Üzülmüşsün harçlıklarınla aldığın viskinin yere çalınmasına

Üzülme, ben sana bakarım çünkü sen alışkınsın birilerinin kucağına oturmaya!

Dün küfrettiğini bugün yalarsan

Yaladığın kucaktan bir gün indiğinde bakarız o duruşa!

 

Bahsetme bana abiden abladan

Darılır sonra sana pembe tezkereli abinle kelepçeli ablan.

Bu zırvalıkların devam ederse,

Çekerim seni aşağı fularından!

 

Meğer ne hünerler varmış sende

Şiir falan çok dâhiyane

Ulan ben de sanırdım bu tosuncuk avare

Meğer yakalanmışsın şizofreniye!

 

Pera, mera bahane

Yediğin tokat şahane

Yine olsa yine yaparım

Bir dahaki mekânın adresi bende.

 

Karakolda ağlıyordun şikâyetçi olma.

Allah rızası için olmadım merakta kalma

Şimdi milfinle içersin iki kadeh bira

Milfini de bir daha bana yollama!

 

Cemil İpekçi gibi geziyorsun

Pembe tezkereyi hak ediyorsun.

Beni gördüğünde kaçıyorsun

Çünkü yaptıklarını sen de biliyorsun!

 

Kime sordumsa seni hakkında güzel şey söylemedi.

Kimi alçak, kimi şantajcı, kimi deyyus! dedi.

Herkese cevap vermem bilesin.

Ama bu şiir işini sevdim pembe tezkereli.

 

Ben sana bok demem

Boklar duyar ar eder

bir zerren düşse boka

Onu  da mundar eder.

 

Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem,

Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem!

Üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;

Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.

Devamını Oku

FAZLA KOKLAMA İYİ GELMİYOR!

FAZLA KOKLAMA İYİ GELMİYOR!
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Pembe tezkerelinin yellenmesinden çıkan gazı soludukça bize sallayan, onuru ve şerefi jöle gibi vıcık vıcık olan utanmaz, arlanmaza bak sen!

Düğünlerde gelin arabasının önünü kesip para isteyen çocuklar gibi Zonguldak Belediyesi’nin kapısında başkanı bekleyip 50 lira istediği günleri unuttu galiba!

Unuttuysa gidip pembe tezkereli patronuna sorabilir.

Bu konuyla ilgili patronu neler yazmış?

Ne günlerdi be!

Başkan 50 lirayı cüzdanından çıkarıp, bir dilenciye verir gibi vermişti.

Nasıl sevinmişti!

Poposunun ağırlığından merdivenlerden yuvarlanacak sanmıştık.

50 lira o zaman iyi para!

Şimdilerin 200 lirası!

Gerçi şimdilerde de 200 liranın bir hükmü kalmadı ya aynı bunlar gibi.

Bunlarında şimdilerde bir hükmü kalmadı!

Tek zorlanmalarının sebebi bu!

İnsanlar parti kapılarında milletin namusuna göz diken adamlara artık inanmıyor.

Sarkıntılık yaptığı kadını eski kız arkadaşım diye yazan bir ahlaksıza güvenmiyor!

Karakteri ve duruşu jöle gibi vıcık cıcık olan, akşam iki kadeh rakıyı içtikten sonra kendini adam sananları hiç dikkate almıyor.

Gerçi bu sıralar arkadaş alkol yerine pembe tezkerelinin yellenme kokusunu içine çekiyor ama olsun.

Bence bu fazla koklamasın, buna iyi gelmiyor.

Şu an bir hipnoz içinde olduğunu anlıyorum.

Uyandığında bakalım neler olacak?

Bekleyip göreceğiz!

Günün Sözü!

Çakallar güçlerini kalabalıktan alır, aslanlar ise yalnızlıktan!

Devamını Oku