Belediye Başkanı Bülent Kantarcı Gazeteci Murat Altay’ın sorularını yanıtlarken, “Yani biz kapalı bir kutu değil dünyaya açık bir evrensel bir şehir olmak istiyoruz. Dünya sadece bizim yaşadığımız yerden ibaret değil. Tavuğun kümeste yaşadığı gibi yaşayamayız” dedi.
Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Murat Altay’ın, Kanal Z’de sunduğu “Güne Başlarken” adlı programa telefonla bağlanarak önemli açıklamalarda bulundu. Altay’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesinden üst düzey bürokratların hafta sonu Çaycuma’ya yaptığı ziyaretle ilgili soruları yanıtlayan Kantarcı, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçen dönem uygulayıp bu dönemde de sürdürdüğü kardeş belediyecilik projesi var. Partimizin kazandığı farklı büyüklüklerdeki belediyeleri birbirileriyle eşleştirerek işbirliği ve dayanışma içinde olmasını sağlayan proje kapsamında, biz Ankara Büyükşehir Belediyesi ile kardeş olduk. Gerek mesafe açısından, gerek Ankara’nın büyük bir belediye olarak sahip olduğu imkânlar bakımından bizim için memnuniyet verici bir eşleşme oldu. Zaten devletin bütün bürokrasisi de Ankara’da. Sağ olsunlar Ankara Büyükşehir Belediyesinin değerli yöneticileri de belediyemize büyük yakınlık gösteriyor. İnşallah bu işbirliği ile karşılıklı olarak birbirimize fayda sağlayacağız. Biliyorsunuz, belediyemiz, şirketi ÇAYBEL eliyle ahşap ve beton kent mobilyaları üretiyor. İşbirliğimizin somut ilk adımı olarak, onlara, ‘Kent mobilyalarınızı biz üretelim’ teklifini götürdük. Onlar da bunu memnuniyetle karşıladı. Tesislerimizi gezerek bunun olabileceğini de gördüler. Çalışmalarımız sürüyor. Süreci başarıyla tamamlayarak birbirimize katkı sunacak bir sonuca ulaşacağımız düşünüyorum” dedi.
SON 100 YILDA, ŞEHİRLEŞME
KONUSUNDA BAŞARISIZ İŞLER YAPTIK
Hafta sonu Ankara Üniversitesinin düzenlediği konferansta yaptığı konuşmayla
ilgili soruyu da yanıtlayan Kantarcı, “Ankara Üniversitesinin 4 gün süren
önemli bir konferansının bir oturumuna bizi de davet ettiler. Bu ülkede
milyonlarca nüfusu olan büyük belediyeler var. Onlar dururken 27 bin nüfuslu
Çaycuma Belediyesinin davet edilmesi bizim için onur verici. İmar sorunlarıyla
ilgili bölümde görüşlerimizi dile getirdik. Türkiye’de, son 100 yılda,
şehirleşme konusunda maalesef son derce başarısız işler yaptık. Geçenlerde
Ankara’da bir sergiyi izledim. 1923 ile 1933 yılları arısında Ankara’daki
şehircilik faaliyetlerini anlatan bir sergiydi. İnanın Ankara’nın göbeğinde
bulunan ve o yıllarda planlanan Kızılay semtinin aradan 100 yıl bile geçmeden
bu hale nasıl geldiğini anlamak gerçekten çok güç. Yalnızca Ankara mı?
İstanbul, Adana, Bursa nereyi sayarsanız sayın, bütün büyük şehirler yaşanmaz vaziyette.
İlginç olan şu: Katıldığım o toplantıda benden önce konuşan tüm belediye
başkanları kentsel dönüşümden bahsetti. Her yerin gecekondulaştığını,
yapılaşmanın çok kötü, şehirleşmenin berbat olduğunu söyleyen başkanlar bunları
yıkarak yerine daha iyi uygulama yapmaktan söz etti” dedi.
OSMANLI, SELÇUKLU KENTLERİNİN
BİR RUHU VARDI
Kentsel dönüşümün aslında kötü bir şey olduğunu da söyleyen Kantarcı, “Bakın
Osmanlının, Selçuklunun yapıp günümüze ulaşan şehirleri var. Buralarda mahalle,
sokak, komşuluk ilişkisinin kentin önemli bir parçası olduğunu
görebiliyorsunuz. Her şeyden önemlisi o kentlerin bir ruhu var. Kentsel
dönüşümde hepsi maket gibi koca koca apartmanlar yapılıyor. İnsanlar buralarda
birbirinden habersiz yaşıyor. Komşuluk ilişkisi kuramayan, toplumsal,
sosyolojik bağlar oluşturamayan yerlerden ‘Kentsel dönüşüm’ diye gururla
bahsediliyor. Şunu kabul etmemiz gerekiyor, bu çağda, hâlâ dönüşümle
uğraşıyorsak kentleşme konusunda çok geride kaldık demektir” dedi.
BÖLGENİN GELECEĞE EN HAZIR
KENTİ ÇAYCUMA
İmar alanlarının belediyeler marifetiyle değerlerinin çok yükseltilmesinin uzun
yıllardır, birilerinin haksız kazanç elde etmesine neden olduğunu söyleyen
Kantarcı, açıklamalarına, “Adam 1’e alıyor, 10’a satıyor. Hiç bir şey üretmeden
durduk yerde büyük paralar kazanılıyor. Çaycuma’da bunun yolunu 5 yıldan beri
uyguladığımız 18 uygulamasıyla arsa elde ederek kestik. Şu anda Çaycuma’da 30
bine yakın nüfusumuz var. Ama biz 60 bin yeni nüfus barındıracak, 20 bin
konutun yapılabileceği alanların imar uygulamalarını hukuki sonuçlarıyla
birlikte sonuçlandırdık. Önümüzdeki ekonomik gelişmelerin bölgedeki seyrinde en
hazırlıklı yeri olarak Çaycuma olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Gettolaşmaya
izin vermeden, gecekondulaşma olmadan kurulacak sağlıklı bir kentin altyapısını
hazırlamış vaziyetteyiz. Aslında bütün şehirlerde bunların yapılması lazım. Ama
Zonguldak merkez bu konuda çok daha şanssızız. Zaten ben o günkü toplantıda
Havzayı Fahmiyye Kanunu’ndan da bahsettim. %70 orman arazisi, bir kısım tarım
arazisi derken ortaya doğru düzgün kent yapacak yer kalmıyor. Bu da
gecekondulaşmayı teşvik ediyor. Ormanların içinde kaçak yapılar dikiliyor”
şeklindeki ifadelerle devam etti.
KENTLER KENDİLİĞİNDEN
KURULUYOR, SONRA DA PLAN YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ
Türkiye’nin en önemli sorunu kentleşme terörü olduğunu da söyleyen Kantarcı,
“Kentleşmeyi, ne yazık ki, kontrol altına alabilmiş değiliz. Kentlerimizi
planlayamıyoruz. Kentler kendiliğinden oluşuyor, insanlar bir yerlere
yerleşiyor, sağlıksız binalar ortaya çıkıyor, ondan sonra plan yapmaya
kalkıyoruz. Sonra da depreme dayanıklı mı değil mi, kentsel dönüşüm yapılmalı
mı, yapılmamalı mı diye tartışıyoruz. Bunlar çok trajikomik aslında. Devletin
bu durumlara bakış açısı önemli. Çözümü de çok kısa süre içerisinde söz konusu
değil. Evvela bilinçlenmemiz lazım. Yapılacak iş kolay aslında. Kentlerdeki
yaşamın daha rahat, daha huzur içinde, daha mutlu olması için neler yaparız
diye düşünüp ona göre hareket edeceğiz. Kentlerde çocukların, yaşlıların,
kadınların son derece rahat hareket edebilmesini sağlayacağız. İnşallah
önümüzdeki dönemde bu konuda olumlu gelişmeler olur” dedi.
BELEDİYELER ARASINDA SIRALAMA
DİYE BİR DERDİMİZ YOK
Altay’ın “Çaycuma Belediyesinin Türkiye’deki belediyeler arasında kaçıncı
sırada, hedefiniz nasıl bir sıralamaya girmek” şeklindeki sorusunu da
yanıtlayan Kantarcı, “Böyle bir sıralamayla ilgimiz yok. Demin de söyledim,
Türkiye’den 1000’den fazla belediye var. 2 bin nüfusu olan da var, 2 milyon ya
da 16 milyon nüfusu olan da. Bu tarz kıyaslamanın içinden çıkılmaz. Amacımız
Çaycuma nüfusunu çoğaltmak, genişletmek falan değil. Çaycuma’da insanların
rahat mutlu yaşamalarını istiyoruz. Sıralama diye bir derdimiz yok, öyle bir
şey zaten yanlış olur” dedi.
TAVUĞUN KÜMESTE YAŞADIĞI GİBİ
YAŞAYAMAYIZ
İnsanları mutlu etmeye çalışırken, bir taraftan da ilçeyi dünyaya açacak
çalışmalar içinde olduklarını da söyleyen Kantarcı, sözlerini, “Almanya’nın
Lennestadt kentiyle 5 yıldır süren bir kardeş kent ilişkimiz var. İnşallah
haziran ayı başında, oradan gelecek üst düzey bir heyetle protokol imzalayarak
bunu taçlandıracağız. Toplumun her kesiminden insanın öğrencilerimizin,
çocuklarımızın, sporcularımızın, müzisyenlerimizin Almanya ile karşılıklı
ziyaretler yapmaları ve onlarla etkileşim içinde bulunmaları memleketimizi ve
insanlarımızı dünyaya açık hale getirecek. Yani biz kapalı bir kutu değil
dünyaya açık bir evrensel bir şehir olmak istiyoruz. Dünya sadece bizim
yaşadığımız yerden ibaret değil. Tavuğun kümeste yaşadığı gibi yaşayamayız.
Ülkemizin en önemli eksiklerinden biri kapalı olmamız. Gelişmiş ülkelerde neler
olduğunu, onların hangi evrelerden geçtiğini ve şu an hangi düzeyde
olduklarını, yaşantılarını görsek kendi iç meselelerimiz ikinci plana düşecek
ve birbirimizle uğraşmayı bırakarak daha büyük hedeflere yöneleceğiz” diyerek
tamamladı.
BAŞKANDAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR