Öğle Vakti a 13:06
Zonguldak AZ BULUTLU 13°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

HAMDİ UÇAR BELLİ Kİ SORMAMIZI İSTEMİYOR!

ad826x90

Takip edenler bilir ki, uzun zamandan beri eleştirel yazılar yazmıyordum.

Biraz daha olaylara dışardan bakmayı tercih eden bir gazeteci olmaya çalışıyordum ama anladım ki yaşanan gelişmeler bizi rahat bırakmayacak.

Öncelikle şunu belirteyim ki, sonuçları ne olursa olsun, ben yine doğru bildiklerimi yazamaya devam edeceğim.

Çünkü ben hala bu ülkenin adaletine güveniyorum!

Ak Parti Milletvekili Hamdi Uçar daha önce şahsımı “kamu görevlisine hakaret” suçundan mahkemeye vermiş ve mahkeme de ders niteliğinde bir karar vererek şahsımın beraatine karar vermişti.

Aslında mahkeme vermiş olduğu kararda, basın özgürlüğünü bilmeyen politikacılara ders vermişti.

Ak Parti Milletvekili  Hamdi Uçar bu kararın altında kalır mı?

Tabi ki de kalmaz!

Avukatları var, parası var, gücü var, kendi yandaş medyası var.

“Hiç bir şeyi olmayan Gazeteci Ergin Özkul bunları nasıl yazar?” Değil mi?

Hiç bir şeyimiz olmasa da milletimizin bize inancı var, her şeyden önce de ilahi adalet var.

Uçar bu karardan sonra hemen avukatlarına bildirmiş, karara itiraz etmiş ve bir üst mahkemeye itirazda bulunmuş.

Bu da yetmezmiş gibi, bir de hakaret suçundan şahsıma yine dava açmış.

10 Ocak Gazeteciler Günü’nde, gazetecileri “O kelemleri kırarlar!” diye tehdit eden bir vekile de gerçekten bu yakışır!

Beni tanıyan bilir!

Kimseye hakaret etmem, kötü söz söylemem.

Peki vekile nasıl hakaret etmişim?

Hamdi Uçar’ın siyasete girdikten sonra, terzilikten gelerek nasıl mal varlığının arttığını sormuşum ve “Nerden geliyor bu değirmenin suyu?” diye haberime başlık atmışım.

Sormayalım mı?

Belli ki sormamızı istemiyor!

Gazeteci sormayacak, millet korkudan konuşamayacak!

Peki bunu kim soracak?

Ben başkasını bilmem ama bir vatandaş, bir gazeteci olarak ben sormaya devam edeceğim.

Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş; “Bunları sokakta gezdirmeyeceğim” diye tehdit eder.

Ak Parti Milletvekili Hamdi Uçar ”O kalemleri kırarlar” diye tehdit eder.

Zonguldak Belediye Başkanı “O sarı basın kartlarını yırtın” diye bağırır.

Kimse bunlara bir şey demez ama bir gazeteci bir siyasetçinin mal varlığını sorguladığı zaman yer yerinden oynar!

İşte burası Zonguldak!

Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın İçişleri Bakanım, Zonguldaklı gazetecilerin bu sözlerine bir nebze de olsun kulak verin.

Sizin vekilinizin, sizin belediye başkanınızın eleştiriye tahammülü yok! Hatta gazetecileri tehdit eden bir tavırları var!

Hani düşünce özgürlüğü vardı? Hani basın özgürlüğü vardı?

Hem tehdit ediliyoruz, hem de susturulmaya çalışılıyoruz. Bunu bazen tehditle yapıyorlar, bazen de mahkeme yollarında yıldırma politikasıyla yapıyorlar.

Pandemi döneminde belediye tarafından vatandaşın kirası arttırılırken, vekilin dükkan kirası düşürülmeye çalışılıyorsa yazmayalım mı?

Engelliler parkından park sökülüp, milletvekilinin dükkanının önüne yapılıyorsa, biz bunu kamuoyu ile paylaşmayalım mı?

Bir siyasetçinin siyasetten önce ve siyasete atıldıktan sonraki mal varlığını sorgulamayalım mı?

Bir milletvekilinin kardeşi FETÖ’den ceza alıyorsa bunun o milletvekili ile alakası var mı yok mu? Araştırmayalım mı?

Şimdi tek bir şey istiyorum…

Samimiyet!

Samimiyseniz, bir gazeteci köşesinden “Baldız” diyor, “Aile” diyor, “bu adam kalp krizinden niye öldü” diyor, “hodri meydan” diyor…

Hadi bana açtığınız davaları açında görelim?

Şahsım, vatandaşı ilgilendiren konularda merak edilenleri sorduğu için suçlu fakat birileri hem özel hayatı yazarken hem de tehditvari bir şekilde “hodri meydan” derken basın özgürlüğü değil mi?

Ben sınırlarımın nerede başlayıp nerede bittiğini çok iyi biliyorum, birine bir şey söylemek istediğim zaman ima yoluyla değil direkt söylüyorum. Üzgünüm benden istediğiniz şekilde gazetecilik yapamam çünkü tarzınız tarzıma aykırı.

Çünkü ben halkımın kavgası olmaya devam edeceğim…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

ŞÜKÜR KÜÇÜKALİ HAYATINI KAYBETTİ

HIZLI YORUM YAP