Yılmaz;"Dün Zonguldak’ta 70 yıllık tarihi köprüyü tüm itirazlara rağmen yıkmışlardı.
Bugün tüm itirazlara rağmen Zonguldak’a ucube bir demir köprü diktiler.
Ama ben size yarın olacakları anlatacağım.
Dün, bugün, yarın.
Hepsi tarih nasıl olsa.
Asansörlü olduğu önemle vurgulanan köprüde ,başlarda kimse merdiven kullanmayacak. O asansörü sakat olanda kullanacak sakat olmayanda, Yaşlı olan da kullanacak, yaşlı olmayanda.
Bu sefer ne olacak !
Önünde uzun kuyruklar olacak. Az ilerde halk lokantasında kuyruğa giren yaşlılar sıranın kendisine gelmesi için burada ikinci bir kuyruğa girmek zorunda kalacak.
Sonunda asansör iflas edecek.
5 kişilik asansöre çoluk çocuk doluşacak. Allah muhafaza, bu sefer de Zonguldak asansör kazası ile anılacak. Asansör tüm yükü çekse bile, bu hengameden sapsağlam çıksa bile , akşam kafayı çeken, camına kapısına tekme atacak. Gece taşlayacak.
Sadece size iki ay veriyorum. Yazın bir kenara. 2 ay sonra asansör çalışmayacak. Bir iki tamir edilecek; baktılar ki sürekli bozuluyor, kapısına kilit vurulacak. Bu seferde ''niye bu asansör kilitli '' diye camı çerçeveyi dökecekler.
Asansörsüz kalan köprüden anneler, babalar merdivenleri çocuk arabalarını kucağında taşıyarak çıkacaklar. Engeli vatandaşlar karşıya geçemeyecek mesela. Merdivenin ortasında dura dura çıkmaya çalışan yaşlılar ,Zonguldak'ın yeni görüntüsünü oluşturacak.
Ya Allah aşkına, Zonguldak’ın hastanelerine giden dolmuş duraklarının çoğu karşı tarafta. Hastaneye gidenlerin çoğu da yaşlı zaten. Siyatiğinden, bel fıtığından şikayetçi. Eklem ağrılarından hastaneye giderken ,köprüye çıkarken adam kalpten gidecek..
