Zonguldak Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında bugün Gazipaşa Caddesi’nde gerçekleştirdiği yürüyüşle kenti sloganlarla inletti. Siyasi partiler, emek örgütleri ve çok sayıda sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşan platform üyeleri, kadın cinayetlerine, şiddete ve eşitsizliğe karşı güçlü bir dayanışma örneği sergiledi.
Madenci Anıtı’ndan TMMOB’a sloganlı yürüyüş
Kadın Platformu üyeleri, öğle saatlerinde Madenci Anıtı önünde toplandı. Eyleme; kadın örgütleri, sendikalar, gençlik grupları, siyasi parti temsilcileri ve yurttaşlar da destek verdi. Ellerinde dövizler, pankartlar ve düdüklerle yürüyen kadınlar, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!” ve “Erkek adalet değil, gerçek adalet!” sloganlarıyla Gazipaşa Caddesi boyunca yürüdü. Grup, yürüyüşünü TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi önünde sonlandırdı.
Burada Zonguldak Kadın Platformu adına konuşan Serpil Açıl Özer, günün anlamına ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yaptı.
“Şiddetsiz, eşit, özgür bir yaşam için mücadelede kararlıyız!”
Serpil Açıl Özer açıklamasında, 25 Kasım’ın tarihsel kökenine değinerek Mirabal Kardeşlerin diktatörlüğe karşı verdikleri mücadele nedeniyle katledildiklerini, bu nedenle günün kadın dayanışmasının simgesi olduğunu hatırlattı.
Özer, konuşmasında öne çıkan mesajlarda şu noktalara dikkat çekti:
“Bu düzen değişmeli”
Dilovası’nda ikisi çocuk yaşta olmak üzere altı kadının yaşamını yitirdiği iş cinayetini hatırlatan Özer, olayın kader değil, emekçiyi güvencesiz bırakan düzenin sonucu olduğunu vurguladı.
“Ne kaza, ne kader, ne fıtrat… Bu düzen değişmeli, sorumlular hesap vermeli” ifadelerini kullandı.
Zonguldak’taki acı olaylara dikkat çekildi
Özer, son günlerde Zonguldak’ta yaşanan ve kamuoyunda büyük üzüntü yaratan olayları da hatırlattı:
16 yaşındaki Hasret Akkuzu’nun ölü bulunması,
43 yaşındaki Gönül Karakök’ün kayınpederi tarafından öldürülmesi,
Çocuk yaşta doğum yapan kız çocuklarının varlığı…
Bu olayların münferit olmadığı, erkek egemen düzenin bir sonucu olduğu özellikle vurgulandı.
“İstanbul Sözleşmesi yaşatır”
Kadına yönelik şiddetle mücadelede İstanbul Sözleşmesi’nin önemini yineleyen Özer, hukuki mekanizmaların uygulanmadığını, faillerin “iyi hal” ve “haksız tahrik” indirimleriyle cezasız kaldığını söyledi.
Ekonomik eşitsizlik ve istihdam sorunları
Kadınların düşük ücretli ve güvencesiz işlere mahkûm edildiğini belirten Özer, kadına ayrılan merkezi bütçedeki payın yalnızca günde 51 kuruş olduğuna dikkat çekti.
Kadınların hem ev içi görünmez emeği hem de güvencesiz istihdamla sömürüldüğünü ifade etti.
“Kadın cinayetleri politiktir”
Özer, kadın cinayetlerinin bireysel değil sistemsel bir sorun olduğunu vurgulayarak
“Kadın cinayetleri politiktir” sözleriyle alkış aldı.
Sloganlarla yükselen isyan
Yürüyüş boyunca ve basın açıklaması sırasında platform üyeleri sık sık şu sloganları attı:
“Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!”
“Erkek adalet değil, gerçek adalet!”
“Kadın, Yaşam, Özgürlük!”
“İstanbul Sözleşmesi yaşatır!”
“Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet! İnadına isyan, inadına özgürlük!”
“Yaşasın kadın dayanışması!”
“Koruma, aklama, yargıla!”
“Savaşa hayır, barış hemen şimdi!”
“Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz”
Zonguldak Kadın Platformu, açıklamanın sonunda Türkiye’de demokratikleşme, laiklik, eşitlik ve barış taleplerinin altını çizerek kadın dayanışmasını büyütme çağrısında bulundu.
Kadınlar, her türlü baskıya, eşitsizliğe ve şiddete karşı “Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyoruz!” mesajı verdi.
