Kılıçlar Madencilik tarafından Alaplı Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmak istenen cüruf ayrıştırma ve işleme tesisine verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararı mahkeme tarafından bir kez daha iptal edildi.
7 YILLIK HUKUK ZAFERİ: CÜRUF ARTIK TEHLİKELİ ATIK!
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) tarafından üretilen “cüruf” atıkları, mahkeme sürecinde yapılan bilirkişi incelemeleri ve TÜBİTAK analizleri sonucunda “tehlikeli atık” sınıfına dahil edildi.
Bölgede faaliyet gösteren çevre gönüllüleri, köylüler ve hukukçuların 7 yıldır yürüttüğü mücadele sonunda, cüruf atıklarının çevreye vereceği zararlar mahkeme kararına yansıdı.
Çevre gönüllüleri, Kdz. Ereğli’den Alaplı’ya, Akçakoca’dan köy yerleşimlerine kadar geniş bir bölgede tarım, orman ve sulak alanlarda kurulan cüruf işleme tesislerine karşı yıllardır direniş gösteriyordu.
Bu süreçte 7 tehlikeli atık tesisi kapatıldı, bazı dosyalar ise halen Danıştay aşamasında bulunuyor.
ERDEMİR’İN CÜRUF POLİTİKASI DEĞİŞTİ
Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nın uzun yıllar boyunca Karadeniz’i doldurarak fabrika sahası kadar alan kazandığı belirtilirken, Denizcilik Bakanlığı’nın deniz dolgularını yasaklamasının ardından ERDEMİR, bu atıkları özel şirketler aracılığıyla ayrıştırma yoluna gitmişti.
Ancak bu adım, tarım arazilerinde, ormanlık alanlarda ve sulak bölgelerde kurulan tehlikeli atık tesislerinin artmasına neden oldu.
Köylüler ve çevre gönüllüleri tarafından yürütülen uzun soluklu mücadele sonucunda, kamuoyu baskısı ve açılan davalar sonrası ERDEMİR artık cüruf atıklarını fabrika dışına çıkarmıyor.
Şu anda bölgede aktif olarak faaliyet gösteren hiçbir cüruf işleme tesisi bulunmuyor.
KÖYLÜLER İMECEYLE 1 MİLYON LİRAYI AŞTI
Bölge halkı, hukuk mücadelesi boyunca örnek bir dayanışma sergiledi.
Şimdiye kadar yalnızca dava masrafları, bilirkişi ve keşif giderleri için 1 milyon lirayı aşkın harcama yapıldığı öğrenildi.
Son görülen davada, 120 bin TL’lik keşif ücreti, köylüler tarafından imece usulüyle toplanarak mahkeme veznesine yatırıldı.
Avukatlar Pembe Mine Yılmaz ve Yakup Okumuşoğlu, bölge halkının gönüllü vekaletlerini üstlenerek davaları sonuna kadar takip etti.
Mahkemenin son kararında, bilirkişi raporlarının dava dilekçesindeki çevresel endişeleri doğruladığı ve ÇED kararının hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
TÜBİTAK RAPORU: “CÜRUF TEHLİKELİ ATIKTIR”
Dava sürecinde en kritik adım, bilirkişi heyetinin Erdemir çelikhane cüruflarını TÜBİTAK’a analiz için göndermesi oldu.
TÜBİTAK, yaptığı inceleme sonucunda bu atıkların tehlikeli atık sınıfında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı uyardı.
Buna rağmen Bakanlık, Kılıçlar Madencilik’e “ÇED Gerekli Değildir” kararı vermişti.
Ancak son mahkeme kararıyla bu karar bir kez daha iptal edildi.
DOĞAL GÖL ZAFERİ: ALAPLI’DA ÇEVRE DEĞERİ KORUNDU
Mahkeme süreci sadece cüruf tesisleriyle sınırlı kalmadı.
Alaplı’da tehlikeli atıklarla doldurulmak istenen doğal göl alanı için verilen mücadelede de çevre gönüllüleri bir kazanım elde etti.
15 yıl önce yeraltı sularının üzerinde açılan taş ocağının zamanla 8,5 hektarlık bir göle dönüşmesi, mahkemece çevresel değer olarak tanındı.
Mahkeme, gölün sonradan oluşmasına rağmen florasını ve faunasını tamamladığı, canlı yaşamına ev sahipliği yaptığı gerekçesiyle doğal göl statüsünde korunmasına karar verdi.
“YAŞAMI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Çevre gönüllüleri, Zonguldak İdare Mahkemesi’nin kararını büyük bir memnuniyetle karşıladı.
Bölge halkı adına yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yıllardır süren hukuk ve vicdan mücadelesinde önemli bir zafer kazandık.
Cürufun tehlikeli atık olduğu artık bilimsel ve hukuki olarak ortaya kondu.
Bölgemizi, tarım alanlarımızı, sularımızı ve ormanlarımızı korumaya devam edeceğiz.
Bu topraklarda yaşamak kadar, yaşatmak da bizim görevimiz.”
