Cengiz Çağlayan Kimdir?
Gazetecilik, tiyatro, sinema, radyo programcılığı ve ilaç sektörü… Çok yönlü bir kariyerin sahibi olan Cengiz Çağlayan, 40 yıl önce adım attığı meslek yaşamında farklı alanlarda deneyim kazanarak kendine özgü bir çalışma profili oluşturdu.
Cengiz Çağlayan, lise mezunu olup genç yaşlardan itibaren sanatla ve insanlarla iç içe bir yaşam sürdürdü. Tiyatroya duyduğu ilgi, meslek yaşamının en güçlü başlangıç noktalarından biri oldu.
Tiyatroya 22 yaşında “Keşanlı Ali Destanı” ile adım atan Çağlayan, bu oyunla 30 kez sahneye çıkarak önemli bir sahne tecrübesi edindi. Tiyatro, ilerleyen yıllarda kamera önü çalışmalarının da temelini oluşturdu.
Çeşitli sinema filmleri ve dizilerde rol alan Cengiz Çağlayan, oyunculuk alanında da iz bıraktı.
Yer aldığı yapımlardan bazıları:
• Azubel filmi
• Hüddam’ın Soyu filmi
• Kelebeğin Rüyası filminde kısa rol
• Zonguldak’ta çekilen Kara Sevda dizisinin ilk bölümünde rol aldı.
Meslek hayatına İnanış Gazetesinde başlayan Çağlayan, aradan geçen 40 yıl içinde gazetecilikten hiç kopmadı. Her ne kadar bu süre boyunca aralıksız gazetecilik yapmasa da, sektördeki tecrübesi onu Zonguldak basınında saygın bir isim haline getirdi. İnsanları sevmesi, iletişim becerileri ve sahne tecrübesi gazeteciliğine ayrı bir renk kattı.
Gazeteciliğin yanı sıra 10 yıl boyunca ilaç sektöründe çalışan Çağlayan, 6 farklı firmada görev aldı.
Bu dönemin en önemli adımlarından biri ise 1 yıl boyunca Samsun Bölge Müdürü olarak görev yapmasıydı. Yönetim, saha tecrübesi ve iletişim becerileri bu süreçte geliştirdiği profesyonel yetkinlikler arasında yer aldı.
Sahne ve iletişim gücünü radyo alanına da taşıyan Cengiz Çağlayan, uzun yıllar radyo programcılığı yaptı:
• İstanbul Meltem Radyo – 1 yıl program
• Flamingo Radyo – 5 yıl program
• General FM – Hâlen program yapmaya devam etmektedir.
Radyoda kendine has üslubu, insanlarla sıcak bağ kurmasını sağladı.
Tiyatro, sinema, radyo ve gazetecilikteki üretkenliğinin temelinde insan sevgisi ve sanat tutkusunun olduğu bilinen Cengiz Çağlayan, amatörce şarkı söylemeye de devam ederek sanatsal yönünü zenginleştirmeyi sürdürüyor.
